24.2.07

PAVILION POLENEZKÖY 1 hafta önce

Saygıdeğer saygıdeğerlerim...İşte bu sözkonusu haftasonu, Cuma akşamı evde tek başıma misler gibi oturup kafayı dinledim, ev huzur içinde ve sessizdi...Taa ki gecenin bi yarısı Yeşim ve kardeşi Yelda eve gelene kadar...Bi gürültü bi patırtıdan sonra iki kardeş uyudular, ben ortada kalıverdim ööle...Uykusuz bi geceden sonra, sabah daha önceden spora gitmeye kararlı iki kızkardeş, özgürle nurayın gezme teklifleri karşısında vazcayarak hemen gezi koluna geçtiler...
Ama Yelda zaten gaza gelmiş olduğu için, gezmeye başlamadan önce özgürlerle hepiberaber vatan bilgisayara gittik...nie? Çünkü yelda notebook istiodu...Oh oh...Özgürle Nurayın sabırsızca bekleşmesine aldırış etmeden 2 saat notebook bakan yeldayı, son anda darbe yaparak HP Pavilion aldırmaya ikna ettik...Bu vatan bilgisayar, hepsiburada.com gibi yerlere nazaran daha pahalıa satıo, ama card finansın varsa indirim yapıo aynı paraya gelio...Yani Cardfinans dışında bir kartla alışveriş yapacaksanız Vatan bilgisayarda kazık yemiş oluyosunuz benden söylemesi...Hayı yani neden CardFinans? Ne özelliği var bizim açımızdan? Kazıklanma düzeni...
Yelda'nın CardFinansı yoktu, Yeşim'inkiyle almaya kaktılar, onun da limiti yetmedi, FinansBank arandı, bintürlü soru sordular saçma sapan, sonunda ikna oldular limit arttirmaya...O da yarım saat sürdü...Neyse aldık tabii Özgür çok sinirlendi beklerken, ben karşıya geçmem bu saatten sonra şeklinde mızmızlandı...O zaman Polenezköy dedik...Allam o ne güzel köfteydi yarabbim bi yemişiz gaaarrrrk! Sonra eve dönüp hep beraber "Kanlı Elmas"ı seyredip, kızların elmas olayına soğuk bakmalarını sağladık...ÖÖÖlle yattık o gece Yelda gene bizdeydi....Bu arada ben notebook kurluşunu vs yaptım neyse...Sabah kavaltı yaptık sonra naaptık hatırlamıom....Biz bi ara Özgürle düzenleme yapmaya çalıştık olmadı...Sonra Sphere filmini izledik...Kızlar da sinemaya gitmişlerdi, neyse yattık kalktık sabah oldu iğrenç işime geri döndüm...Çok mutsuzum ya...

BURSALONA -iki hafta önce-

Birazcık yazı yazıyım artık. İki hafta önce, Bursa'daki arkadaşlarımızın evine gittik...Birkaç ay önce düğünleri olmuştu, ve daha sonra bööle yalı mı desem, villa mı desem, klübe mi desem bilemedim bi evleri var...Oğuzhan ve İlber...Oğuzhan arkadaşımız yeme kapasitesiyle, İlber ise çığlık kapasitesiyle ünlüdür bu arada...Örnek: Üstteki resimde, on kaplan gücündeki ozzy'i görüyorsunuz...Neyse yaw konu dağılıo...Efendim, hem feribota akşam trafiğinde araba kullanarak gitmek istememem, hem hiç araba kullanmak istememem, hem mesela otobüs şirketlerinin çoğunun terminalinin evimim yakınında olması sebebiyle, arabamla gitmedim, kamilim koçumdan bilet aldım...çok rahat olacaktı, kitap falan okurduk ne gusel...Ama benim gibi loser bi arkadaşınıza bu çok fazla olacağı için, giderken otobüsün tekeri patladı...3 saatlik yolu 5 saatte alınca ağaç oldu ozzy ile ilber orda tabii...Neyse kesin bi sürü küfretmişlerdir beklerken ama biz otobüsten inince hiçbişi belli etmediler :) hehe....Neyse direkt ozzy bizi iskenderciye götürdü, kimse iskender yemedi ama, herkes başka bişi yedi...Oradan evlerine doğru giderken ozzy bir tatlıcıya uğrayıp, dükkanda ne var ne yoksa hepsini aldı...neysem evlerine ulaştık sonunda, çok sevdik, ünlü pako adlı badigardla da tanışma fırsatımız oldu sonunda. Yakışıklının resmi sağda...Ozzy ile pako bize bir güreş gösterisi sundular ki, ohoho...İşte ööle eve gidince evi gezdirdiler, hediemizi verdik, hoşbeş sohbet falan derken uykumuz geldi yattık haliylen, çünkü cuma akşamı çıkmıştık yola zaten...zıbarıp yattık, ertesi sabah kaltık, yan evde oturan ozzynin annesi gözleme falan vermişti onları yedik, bi leğen sosiliyi de ozzy yedi...Çıkıp gezek dedik ama nereyi gezcez...ozzy dedi ki sizi çınar diye bi yere götürcem devasa bi agaç var orda, odununu alıp mangal yaparız vs...bu 35 m yüksekliinde, 600 yaşında ve çapı 3m olan ağaç özel olarak aşağıda sunulmuştur efem...hatta bi de topluca resmimizi
koyiim:


Bööyleyken böyle anacım, bu loser arkadaşınızın başına bugün ne geldi dersiniz? Söliim, bi ufak piç, oyuncak tabancasına taş koyup bana attı...eet, o kadar insanın içinde bana attı, gözümün hemen altına geldi...Az daha yukarıya gitse kör olacam, ben olaya hiç şaşırmazken, ama neden herşey beni buluo derken, yeşim çocuuğun tabancasını parçaladı, ozzy ile ilber de çocuğu yeşimin elinden zor aldılar...Neyse orda taze meyveler yedik, çay içtik güzel oldu...Ordan kalktık kervansarayın hamamına gittik, kızlardan ayrıldık onlar kendi bölmelerine biz kendi bölmemize...mis gibi masaj, kese oh her bişi panbuk gibi olduk varya...Çıkışta kızlarla buluştuk, onlar da kadınlar hamamında kavga etmişler, görevlilerle de kapışmışlar...Zaten son derece suratsızdı bütün çalışanlar, bi daha gitmem, mekan fena değildi...Soona iskender yemeye gittik, en iyisi burası dedi ozzy bilmem artık, ilberin lokantada gülme krizi geldi rezil olduk :) işte ordan da çıktık eve gittik gene, film falan izledik evde, ozzynin annesine uradık, daha sonra yattık....Kalktık pazar olmuş tabii, kahvaltıda bi dolgumu düşürdüğüm gibi, ultra-zor poziyondaki gömülü 20 yaş dişim de ağrımaya başladı...Bu olayın sonucu olarak istanbul dönüşü doktora uradım tabbi bunları yazarken tarih 24 şubat 2007 ve dün gece ameliyat oldum dişimden, şu anda başımın sağ tarafı davul gibi şiş...
Neyse işte, sabah da muhabbet ettik, öğleden sonra bizi otobüsümüe bıraktılar, rahat döndük, ama otobüsten inip servise binince çok bekledik, sinir oldu kokoş karım, neyse bu da bana ders olsun, atla arabana git di mi...

2.2.07

UZAK KADERLER İÇİN - EDİP CANSEVER

Yaa işte böyle, depresifim bu aralar, size en beğendiğim şair EDİP CANSEVER'den bir şiir...

Birgün, bir yağmurla garip garip
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.
Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım
Alıp başımı gideceğim.

Asır yirminci asırdır, amenna.
Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım
Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi
Uzaklar daha uzaklaşır.
Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri
Sımsıcak sevgilere muhtacım.

Bir gün alıp başımı gideceğim
Yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar...
Belimi bir ılık şal sarsın, mavi
Hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız
Rüyâlarım unutulmuş bir handa pes desin
Görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında.

Kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm
Her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde.
Diyarı gurbette kanlı bir aşk,
Bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde.
En uzak beyazlar,
En yakın ikindilerde, duygulu
Ve bir sahil meyhanesinde bir akşam
İçip içip ağlasam...

Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum,
Herkesin derdinden pay isterken?
Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi
Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden.

Birgün, bir parkta otururken, biliyorum
Bir el yağmurla dokunacak omuzuma
Bir çift göz, bir davet, bir kalp
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.

Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak
Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
Toprak ve insan kokularıyla
Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
Başımı alıp gideceğim.

1.2.07

WHEN THE CROWDS ARE GONE - SAVATAGE


Savatage bence rock tarihininininin kaç in oldu yaf, en melodik, en dinamik, en melankonik, en alkolik gruplarından biri...Algı ötesi bir şarkıları olan "When The Crowds Are Gone" ın sözleri aşağıda...Şarkıyı bi yerden bulun mutlaka dinleyin...Bende var ama vermem...Solosunu da dikkatli çalın, çok hızlı yatay-dikey bi partisyon var arada, ben denedim, pena elimden fırladı...Buraya kadarmış...Nur içinde yatsın canım penam...Savatage'in ölenleriyle birlikte...


I don't know where the years have gone
Memories can only last so long
Like faded photographs, forgotten songs
And the things I never knew
When the skin is thin, the heart shows through
Please believe me what I tell you is true

Where's the light, turn then on again
One more night to believe and then
Another note for my requiem
A memory to carry on
The story's over when the crowds are gone

All my friends have been crucified
They made life a long suicide true
Guess we never figured out the rules
But I'm still alive and my fingers feel
I'm gonna play on till the final reel's through
And read the credits from a different view

Where's the lights, turn them on again
One more night to believe and then
Another note for my requiem
A memory to carry on
The story's over when the crowds are gone

When the crowds are gone
And I'm all alone
Playing the saddest song
Now that the lights are gone
Turn'em on again
One more time for me my friend
Turn'em on again
I never wanted to know
Never wanted to see
I wasted my time till time wasted me
Never wanted to go
Always wanted to stay
Cause the person I am are the parts that I play
So I plot and I plan
And hope and I scheme
To the lure of a night
Filled with unfinished dreams
And I'm holding on tight
To a world gone astray
As they charge me for years
I can no longer pay
When the crowds are gone
Turn'em on again.....

And the lights
Turn them off my friend
And the ghosts
Well just let them in
Cause in the dark
It's easier to see