23.8.07

YOOOOOVVV!

Sevgili okuyucularım...Biz Yeşim ile sessiz sedasız Amerika'ya uçuyoruz bu hafta sonu...Demeyi çok isterdim ama pek sessiz olmadı...Öncelikle 1 bavulumu daha ben gitmeden dolduran arkadaşlara teşekkürü bir borç bilirim...İntikamım acı olacak...
Dönüşte çok uzamasın diye Amerika'da arada bir bloga birşeylere yazmaya çalışacağım...Dönersem tabii hehe...
Benim bi tanecik yeğenim Can, tombiş oldu da gezmeye başladı bile...Hafta içi bize geldiler...Ay çok tatlı yerim ben onu ya...Kendisi hem kendi üstüne, hem de yeşimin ve goncanın üstüne aynı anda işeyerek ayrı bir rekora imza atmış bulunmaktadır....Bakın şunun yatışa yaaa, yerim onun kıçını ben :)
Haftasonu herzamanki gibi Pazar günü işe gidip çalıştım, sonrası teferruat :(
Hafta içi abimle ortak bir operasyon yapıp ev aldık bana...Seneye taşıncam..Saol varol abicim :)=

Cuma akşamı fantastik dörtlü olarak, fantastik dörtlü gümüş kıyakçıyı izlemeye gittik...Eeeh işte...


Esas olay Cumartesi günüydü...Özgür'ün doğumgünü vardı akşam...Gündüz ise alışverişle felam geçti, Özgür'e hediye aldık, sonra Amerika'daki arkadaşlarımız Tülay'a, Pedo'ya...Oh oh...1 hafta sonra kavuşcaz...Ve buradan sessizce Özgür'ün doğumgününe uçuyoruz...Ah evet! Oldukça erotik bir doğumgünü oldu...Yiyecek içeceklere söyleyecek birşey yok...Yeşimle Nuray üzerlerinde uzun süre çalıştılar, teyze de yardım etti...Ortaya muhteşem bir menü çıktı...Pasta da güzeldi, güzel eğlence de vardı, bunların detaylarına girmeyeceğim...Önemli olan o gece ruhani ve esrarlı bir şekilde esen erotik havaydı :) Şöyle ki:
Bir kere Kaya, havuzda yüzüp gelmiş...Ama hakketten...Alnında bir haç şişliğiyle gelen kayacık, havuzda yüzerken havuzun bittiğini farketmemiş, ve kafadan dalmış havuzun kenarına...Bir de havuzu görmeliydiniz dedi ama, bilemiyorum ben...Kaya gibi sağlamdır Kaya...Somut göstergesi olan bu şiddete dayalı hareket hepimizi bir kere bolbol güldürmeye ve kanımızı kaynatmaya başladı :) Ama esas önemli olan Kaya'ların getirdiği balonlardı...Efendim, bir insanın böyle bir balon alması için hakikaten kafayı havuza vurmuş olması gerek :) Böyle 4 balon almak için ne yapmak gerekiyor bilemiyorum...Balonlardan biri yolda gelirken uçmuş netekim...Neden uçtuğunu tahmin edebiliyorum...Diğer 3 balondan 3.sü yüzünden bence...Çünkü o 3. balon zaten geldiğinde hafiften inmişti...Artık ne yaptıysa o kaçan balona bilemiyorum...Dur daha bitmedi, çılgın Yeliz arkadaşımız, Özgüre bol damarlı bir hediye getirmiş...Odun mu desem, ağaç mı desem, ama herşeye benziyo...Bize sanatsal aktarımlarda bulunmaya çalıştı Yeliz ama, odunsu havamızdan vazgeçmeyip hediyeyi de kendimize benzettik...Zavallı Özgür, eline verilmiş olan Yeliz'in hediyesi, ve ardakan sinsice yaklaşmaya başlayan 1 ve 2 numaralı balonlar :) Bilmem anlatabiliyor muyum :) Arkada Nuray'ın, kocasının başına geleceklerden zevk alır gibi sinsi bir gülüşü var, onu kaçırmayın...Sanki Özgür de öyle ama :)=


Neyse, demem o ki, aşağıdaki foroğrafa da dikkatli bakınız...Sol tarafına...Öndekiler mutlu mesut poz verirken, sol arkada Sevinç'le Yeliz'i görüyorsunuz..Ben bişi demiyorum :) Ben hep Sevinci masum sanardım ama demek ki Yeliz'miş esas mağdur olan :) Çocuklara göstermeyin aşağıdaki fotoyu :) Bu arada benim hatunu da asansörde kıstırmış bunlar :)= Sizi gidi sizi...


Veee, son olarak 3. balonumuz hakkında ipe sapa gelmez iddialarda bulunacam arkadaşlar...Lütfen bundan sonraki fotoğraflara, daha önce eşek görmemişseniz bakmayın...Bu üçüncü balon, daha önce saldırarak iğfal ettiği ve yuvadan kaçmasına sebep olduğu 4.balonun vermiş olduğu hazdan olacak, bi mağrur, bi sönük, bi inik geldi ortama...Diğer 2 balon dimdik ayakta dururken, en yaramaz balon bu olmasına rağmen, zamanla iyice gücünü kaybedip yaşlılar erkanına katıldı...Bakınız binbir zorlukla zaptettiğim 2 nolu balon gibiymiş eskiden, ama aç gözlülük ne hale getirmiş:

Sağdaki 2 nolu balon, balonların çapında kamaşullah modeline sahipken, soldaki 3 nolu balon, zamanla bu yetisini yitirdi...Peki neden?


1.sebep, tabii ki arabada gelirken, 4 nolu balona yaptığı ahlaksız davanıştır...Ama bu kadar bitik miydi gene de...Değildi elbette...Onu esas bitiren, benim elime geçmesi ama daha da önemlisi, havuz kazazedesi Kaya'nın şu anlamlı bakışıdır, aralarında bir elektriklenme olduğu çok belli :)=




Evet, uçarak bir komplo teorisi ürettik ama, balon dünyası için küçük olan bu ebat, eşek dünyası için normal, insanlık içinse korkutucu bir boyuttaydı hala...İşte bu yüzden, 3.numaralı bu tehlikeli balonun ne kadar vurdumduymaz olduğunu göstermek için aşağıdaki sırıtan resmine, ve ne kadar korkutucu olduğunu göstermek için de çaktırmadan kaçan nurayla yeşimi içeren 2. resme bakmanızı tavsiye ederim....




Hadi bana iyi yolculuklar...

14.8.07

GENE PARDON!

Yaw o kadar çok işim var ki, 3 haftadır yazamıom...Kusura kalmayın...Bu aralar işte acaip projeler var, yeni bir ev aldım onun finansmanıyla uğraşıyorum vs derken vakit bulamadım...Doğrusu keyfim de yoktu, aklımda Türkiye'nin dış borcu ve benim iç borcum vardı... İsterseniz son haftadan geriye doğru gidelim...Geçen hafta, arabamı satmakla uğraştım, sanırım satıcam, o kadar çok işlem vardı ki çatladım artık...Bu sıcaklarda...Haftasonu Cumartesi sabahın köründe Murat mesaj attı...Seni çok özledim kavaltıya gelioz die...E gel dedim kanka...Kalktılar Deniz'le geldiler...Bizim Şelale'nin yanında sucuklu ballı kaymaklı bi kavaltı yaptık oh be...Tosunum çok gusel yedi...Alttaki fotoda Murat'ın üzerinde gördüğünüz tişört, havuz sefasından sonra asıldığı bizim balkondan uçmuş...Tüm arayışlarımıza rağmen bulunamadı...Görenlerin bana haber vermesi rica olunur...

Sonra havuza girdik hep beraber, akşam da caddeye gittik...Aşağıda Denizle Yeşimin havuzdaki halini ve hemen akabinde de Muratla benim evdeki duştan çıkmış halimi görüyorsunuz..."Oha", derler adama :)


Pazar günü de işe gittim...Çalıştım bütün gün...Başarılı bi çalışmaydı...Başka anlatacak bişeyim yok bu konuda...Akşam da Ataşehirde Barnies de Alp ve Özgürlerle buluştuk...Alp ve Özgür iki saat dağa bayıra oyuncak tüfekleriyle nasıl ateş ettiklerini anlattılar...Şehir magandası lam bunlar...

2 hafta önce,Cuma akşamı Meltem ve Tolgaya gittik...Balık yedik...Laklak ettik...Tolga'ya iyi bi iş teklifi gelmişti, çok sevindik...Bu hafta da işi kaptığını öğrendik...Akşam'ın şerefine Küba Purolarını açtık...Çok pornografik oldu ama olsun :)

Yeşim aynadan belin gözüküo gebertirim :)

Cumartesi günü doğumgünümdü...Bütün gün iş yerinde cebelleştikten sonra kendi partime geç gittim...Özgürle Nuray, mahşerin diğer üç atlısı ve eşleri, Meltem ve Tolga vardı...Yeşimle Nuray kısır bile yapmışlardı be bi leğen...Nihal de vardı tabii, bizim Nihal bi de gebe üstelik...Kusmadı ama :)
Bizim çocuklar Şelalede gezerken Özgür 14.kattan fotoğraflarını çekti:


Hediye bakımından oldukça verimli geçen doğumgünümde(5 sene gömlek almam artık), Nuraycımın verdiği hediyeleri çok beğenmiş olucam ki dalmışım yanağa :) Nuray'ın haline bakın :) Eve gidince dezenfekte etmiştir kendini :)




Pastadan tırtıklarken yakalanan vatandaş...Bakışlara dikkat:


3 hafta önceki haftasonuna gidelim...
Sözkonusu haftasonu, efendim, abimlerin İngiltere'den bir arkadaşı var, Renatto, bunlarda gelenekmiş, birinin erkek çocuğu olunca, onu ve ailenin diğer erkeklerini yemeğe götürülermiş...Babamı, Süleyman Amcayı beni ve abimi yemeğe götürdü...Nevizade'ye gittik...Sarhoş oldu lam bunlar...Süleyman amca dedi ki arabanı bana getir satarım...Pazar sabahı kalktım gittim, Sefaköy otopazarına gidip sefil olduk...Satamadık da arabayı...Renatto da geldi...Çok komikti lam...Babam da uğradı bi ara...Akşam oldu biz çıktık arabayla, Süleyman amca kullanıodu benim arabayı...beni de floryaya atcaklar Yeşimin ailesiyle teyzelerine gidip mangal yapıcaz...yaptık da sonra...Ancak giderken Sülayman amca koltuğu ayarlamak için durdu...İleride polis kontrol yapıyomuş...Çok saygıdeğer bir polis memuru gelip "ne duruooonuz llaan burda, suikast mı yapcaaaınııız bizee" diye bağırınca, Süleyman amca da sinirlendi...Renatto da bağırdı...Ortalık birbirine girdi...Bizi içeri alcaklardı da, aklı başında memurlar da var bu ülkede...Teşekkür ediyorum...Daha sonra Renatto'nun söyledikleri de ilginçti: "bizim ülkede polis vatandaşa böyle davranırsa o polisi içeri atarlar"...Neyse, orası sizin ülke...Bizim kıymetimiz yok maalesef...