Hayal dünyasını hayal bile edemeyeceğimiz İhsan Hocamızın son kitabı Amat'ın arka kapağından(iletişim Yayınevi):
kıyıda ise üç direkli, iki güverteli ve 58 toplu bir kalyon, o karanlıkta usturmaçalarını puta edip iskeleye palamar vermişti. yelkenlerin sarılıolduğu serenler hisa edilmiş ve tez zamanda yola çıkacağını ilân için mizana direğine mavi bayrak çekilmişti. esrarengiz adam, kalabalığı yarıp elinden tuttuğu isrâfil'le iskeleden gemiye doğru yürümeye başladı. kalyonun dikmesinin palangalarına asılan ve tıraka tutan gemicilere vardiyan, "yisa, sizi gidi sütü bozuk sünepeler! yisa beraber! varda ruhsuzlar! varda! bre aman! laşka! laşka!" diye feryat ediyor ve hurçların, sandıkların ve fıçıların ambarlara usûlünce istifine nezaret ediyordu. güneşin doğmasına 7 saat kala esrarengiz adam, sürme iskeleden kalyonun çukur güvertesine çıkmak istedi. fakat eline ne kadar asılırsa asılsın eşek isrâfil yerinden bir türlü kımıldamıyordu. o karanlıkta eline son bir kez daha asılıp "gel yâ mübarek!" diye nida eyledi. bunun üzerine çocuk her nedense inat etmekten vazgeçti. ne var ki, sürme iskelenin kayganlığından dolayı düşmemek içinmidir, isrâfil'in kuşağına 40-50 yaşlarında, iri yapılı, sırma işlemeli siyah kaput giymiş biri yapışmıştı. işte bu adam kuşağı bırakıp küpeşteye tutundu ve güverteye ayak bastı. bunun ilâhî düzenin bozulması demek olduğunu hiç kimse bilmeyecekti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder