Birazcık yazı yazıyım artık. İki hafta önce, Bursa'daki arkadaşlarımızın evine gittik...Birkaç ay önce düğünleri olmuştu, ve daha sonra bööle yalı mı desem, villa mı desem, klübe mi desem bilemedim bi evleri var...Oğuzhan ve İlber...Oğuzhan arkadaşımız yeme kapasitesiyle, İlber ise çığlık kapasitesiyle ünlüdür bu arada...Örnek: Üstteki resimde, on kaplan gücündeki ozzy'i görüyorsunuz...Neyse yaw konu dağılıo...Efendim, hem feribota akşam trafiğinde araba kullanarak gitmek istememem, hem hiç araba kullanmak istememem, hem mesela otobüs şirketlerinin çoğunun terminalinin evimim yakınında olması sebebiyle, arabamla gitmedim, kamilim koçumdan bilet aldım...çok rahat olacaktı, kitap falan okurduk ne gusel...Ama benim gibi loser bi arkadaşınıza bu çok fazla olacağı için, giderken otobüsün tekeri patladı...3 saatlik yolu 5 saatte alınca ağaç oldu ozzy ile ilber orda tabii...Neyse kesin bi sürü küfretmişlerdir beklerken ama biz otobüsten inince hiçbişi belli etmediler :) hehe....Neyse direkt ozzy bizi iskenderciye götürdü, kimse iskender yemedi ama, herkes başka bişi yedi...Oradan evlerine doğru giderken ozzy bir tatlıcıya uğrayıp, dükkanda ne var ne yoksa hepsini aldı...neysem evlerine ulaştık sonunda, çok sevdik, ünlü pako adlı badigardla da tanışma fırsatımız oldu sonunda. Yakışıklının resmi sağda...Ozzy ile pako bize bir güreş gösterisi sundular ki, ohoho...İşte ööle eve gidince evi gezdirdiler, hediemizi verdik, hoşbeş sohbet falan derken uykumuz geldi yattık haliylen, çünkü cuma akşamı çıkmıştık yola zaten...zıbarıp yattık, ertesi sabah kaltık, yan evde oturan ozzynin annesi gözleme falan vermişti onları yedik, bi leğen sosiliyi de ozzy yedi...Çıkıp gezek dedik ama nereyi gezcez...ozzy dedi ki sizi çınar diye bi yere götürcem devasa bi agaç var orda, odununu alıp mangal yaparız vs...bu 35 m yüksekliinde, 600 yaşında ve çapı 3m olan ağaç özel olarak aşağıda sunulmuştur efem...hatta bi de topluca resmimizi
koyiim:
Bööyleyken böyle anacım, bu loser arkadaşınızın başına bugün ne geldi dersiniz? Söliim, bi ufak piç, oyuncak tabancasına taş koyup bana attı...eet, o kadar insanın içinde bana attı, gözümün hemen altına geldi...Az daha yukarıya gitse kör olacam, ben olaya hiç şaşırmazken, ama neden herşey beni buluo derken, yeşim çocuuğun tabancasını parçaladı, ozzy ile ilber de çocuğu yeşimin elinden zor aldılar...Neyse orda taze meyveler yedik, çay içtik güzel oldu...Ordan kalktık kervansarayın hamamına gittik, kızlardan ayrıldık onlar kendi bölmelerine biz kendi bölmemize...mis gibi masaj, kese oh her bişi panbuk gibi olduk varya...Çıkışta kızlarla buluştuk, onlar da kadınlar hamamında kavga etmişler, görevlilerle de kapışmışlar...Zaten son derece suratsızdı bütün çalışanlar, bi daha gitmem, mekan fena değildi...Soona iskender yemeye gittik, en iyisi burası dedi ozzy bilmem artık, ilberin lokantada gülme krizi geldi rezil olduk :) işte ordan da çıktık eve gittik gene, film falan izledik evde, ozzynin annesine uradık, daha sonra yattık....Kalktık pazar olmuş tabii, kahvaltıda bi dolgumu düşürdüğüm gibi, ultra-zor poziyondaki gömülü 20 yaş dişim de ağrımaya başladı...Bu olayın sonucu olarak istanbul dönüşü doktora uradım tabbi bunları yazarken tarih 24 şubat 2007 ve dün gece ameliyat oldum dişimden, şu anda başımın sağ tarafı davul gibi şiş...
Neyse işte, sabah da muhabbet ettik, öğleden sonra bizi otobüsümüe bıraktılar, rahat döndük, ama otobüsten inip servise binince çok bekledik, sinir oldu kokoş karım, neyse bu da bana ders olsun, atla arabana git di mi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Geçmiş olsun kardiş. Paratoner gibi yanımızda gez hep :P
sen varken bana iş düşmez katalan :)
Yorum Gönder